Turun baslangic rehaveti (Unutganlik)
Dun gece Funda telefonunu cantalarinda bulamadi… Sonra bir onceki gun oglen yemeginde arasi yumurta yedigimiz isletmede telefonu sarja taktigini ve oradan almadigini hatirladi.
Simdi biz nerede yemek yemistik? İsletmenin adi neydi? En yakin tren istasyonu neresiydi?
Fernando’nun bisikletinin fotografini cektigimde fotografin bilgilerinden isletmenin bulundugu konumu tespit ettik. Oradan isletmeye en yakin tren istasyonunu bulduk.
Sonra bize en yakin tren istasyonunu ogrenip yola ciktik. Bunlarin hepsi internet+akilli telefon+google maps+gps ile gerceklesti. Yani teknolojiyi kullanabiliyorsan guzel sey…
Sabah Fundanin telefonunu aradigimizda isletme sahibi telefonunu acti. Tamam telefon emin ellerde… Gurkan telefonu almaya gitti. (Trenle) Funda ile ben bir kafeye girip yaklasik 4 saat boyunca takildik.
Kafede tek calisan vardi. Muhtemelen kafe sahibinin kendisiydi…Kendisini epey gozlemledik. Epey hamarat, hizli ve her ise yetisen bir insandi… Cok da sempatik, guler yuzlu ve yardim sever oldugunu da eklemeliyim…
Buralarda kafe kulturu bizimkinden biraz daha farkli… Atiyorum bir kahve ictin kafede tum gun takilabilirsin. Bizim zaruro durumu gectim iki yan masamzdan biliyorum.
Kafenin karsisinda cocuk parki vardi. Pek cok anne ve ya baba ( ki genelde baba cogunluktaydi) cocuklari ile parkta oynuyorlardi…
Neyse gunun buyuk bolumu boyle gecti anlayacaginiz… Gurkan geldi. O da acikmis karnini doyurdu yola ciktik. Yaklasik 10 km sonra guzel bir kamp alani gozumuze kestirip cevrede takildik. Manyak Gurkan denize girdi falan…
Bu geceki kamp yerimiz epey guzel.Huzurlu bir uyku cekecegimizde eminim.
Yazim hatalarim varsa affola. Bi gonderileri cep telefonundan giriyorum olacak o kadar ;)
-
Feridun Bingör