Canavar Kesifte !

İzmir’li bisikletciler olarak uzun süredir mücadelesini verdiğimiz İzban ve Metro’ya bisikletlerin alınması kararı ve bu kararın iyileştirilmesi konusunda bugün büyük bir gelişme yaşandı. Artık yolcular bisikletleriyle beraber İzban ve Metro’da saat kısıtlaması olmadan ve bisiklet için ek ücret ödemeden ulaşım sağlayabilecekler.

Açıkçası bu kadar radikal bir karar beklemiyordum ve şaşkınım. Şaşkınlıkla beraber de ciddi şüphelerim de var. Ben yine huysuz ve somurtkan şirini (canavar da olabilir) oynayayım sorun değil. Şimdi gelin alınan kararın maddelerini değerlendirelim.

2013 yılbaşı itibari ile bisikletler metro ve izbanda taşınabilmesi kararı alınmıştı.

Ancak !

Gereksiz katı bir saat sınırı vardı.

Yolcular bisikletleri için ekstra bir bilet basma zorunluluğu vardı.

Bisikletler metro ve izban istasyonlarına ancak normal merdivenlerden girebiliyordu. Yürüyen verdiven ve asansör kullanımı yasaktı.

Sadece vagonların önceden belirlenmiş kapılarından sadece 2 bisiklet girişine izin veriliyordu.

Güvenlik görevlileri duruma göre insiyatif kullanma haklarına sahiplerdi. Tabi bu hak muhtemelen sadece yazılı olarak vardı pratikte uygulanabilirliğini görmedik.

Bu izin çıkmadan evvel katlanır bisikleti katlanmış halde bu ulaşım sisteminden faydalanabildiğim halde bu izinden sonra katlanır bisiklet de normal bisiklet muamelesi görmeye başladı. Bu konu hakkında da bir dizi sonuçsuz kalan çabam da oldu…

Dediler ki metro ve izbanın mesai saatleri başlangıcı ve sonunda bisiklet alamayız vagonlar çok dolu oluyor, o yüzden saat kısıtlaması getirdik.

Bu yanlış bir uygulama değildi.  Avrupanın pek çok hafif raylı ulaşım sisteminde benzer uygulamaları görebilirsiniz. Fakat İzmir’deki biraz fazla abartılmış saatlerdi…

Ekstradan bilet basmak biraz gri bir durum. Fakat pratikte vagonlarda bisiklet harici, bisikletten daha ağır ve hacimli o kadar farklı eşyalar taşınabiliyor ki haliyle bisikletçiler ”neden bisiklet için ekstradan para verelim?” diye isyan ediyorlardı…

Artık her nasıl olduysa (ki geçmişten gelen tepkiler ile beraber son zamanlarda Pınar Pinzuti‘nin de İzban ve Metro’nun katlanır bisiklete uyguladığı mantıksız kurallar üzerine yaptığı sosyal protestonun da katkıları olduğu muhtemel) yönetim çok radikal kararlar almış.

Artık saat sınırlaması yok !

Artık ekstra bilet basmak yok!

Yürüyen merdivenleri kullanmak halen yasak. Sadece normal merdiven kullanılacak.

Asansör konusunda bir açıklama yapılmamış (Bir bilgi bulursam güncelleyeceğim)

Her vagona yalnızca 2 bisiklet alınacak.

Bisikletlerin yüklü olması yasak.

Vagonlar aşırı kalabalıksa binmek yasak…

Gelin şimdi yeni kuralları eski kuralları da göz önünde bulundurarak değerlendirelim…

Saat kısıtlamasının tamamen kaldırılması radikal bir karar. Daha önceden bu konulara fazlasıyla çekimser yaklaşan bir yönetimin bu kadar cömert bir karar alması beni şaşırttı doğrusu. Şaşırmam ile beraber biraz da bu karardan işkillenmeye başladım…

Şimdi yolcu yoğunluğunu bahane eden yönetimin saat kısıtlamasını esnetmek yerine tamamen kaldırılmasına olanak tanıyacak ne gibi adımlar attı? Bisiklete uygun vagonlar mı alındı? Hayır. Seferlerde ve vagonlarda artış sağlanarak yolu kapasitesi mi arttırıldı? İhtimal vermiyorum ama aksini iddia eden arkadaşlar yazının altına yorum olarak ya da bana mail atarak bilgilendirirse çok memnun olurum.

Peki ortada herhangi bir iyileştirme yokken bayram değil seyran değil durup dururken eniştem beni niye öptü?

Gerçekçi olalım mesai başlangıç ve bitiş saatleri İzban ve Metro tam kapasite ile çalışmaktalar. Bu durum bütün dünyada böyle… Tamam sorumluluk sahibi arkadaşlar çok gerekmedikçe bu yoğun saatlerde bisikletleri ile bu sistemden faydalanmayı düşünmeyeceklerdir. Zira diğer yolculara eziyet olacağı gibi aynı şekilde bisikletçi de daha doğru düzgün vagonda tutmaya yer bulamazken bir de bisikletin dengesini sağlamak ve diğer yolcuları rahatsız etmemesi için uğraşacak.

Fakat bir de sırf bisiklete bindiği için kendini tüm trafikten üstün gören kimseler var. Geçiş önceliğinden bile bir haber olup diğer araç ve yayaların yol vermediğinden tepkili olanlar v.s. Şimdi bu zat-ı muhteremler çıkıp da vagonların en yoğun olduğu saatte ”bu benim hakkım ben bisikletimi metroda taşıyacağım” diye diretmesi, güvenlik ile ve yolcular ile münakaşaya girmesi işten bir durum değil…

Acaba yönetim de tam da bunun olması için böyle cömert bir karar almış olabilir mi? Sonra olası çıkan olayları bahane ederek kaşıkla verdiği kararı kepçe ile geri almasın? Umarım olmaz. Ama ben yine de şuraya yazayım da ne olur ne olmaz….

Ekstra bilet basılmasının kaldırılması güzel bir uygulama. Altında herhangi bir bit yeniği bulamadım :)

Yalnızca normal merdivenlerin kullanılması durumu halen enteresanlığını koruyor. Yetkililer halen tekerleğin merdiven aşma fonksiyonunun olmadığını idrak edememiş olmalılar… Yürüyen merdivenler riskli, fakat asansörü 2. dereceden kullanım hakkı verilebilir…

Bu arada bu müjdeli haber çıkalı sadece bir kaç saat olmasına rağmen sosyal paylaşım platformları bu haber ile doldu taştı. Ne kadar çok ilgileneni varmış. Bu güzel bir durum fakat tepki konusunda bu kalabalığı görememek de üzücü…

Yaklaşık 1.5 yıldır İzmir’den uzağım ama bir parçam halen İzmir’de… İzmir’e yönelik halen hayallerim var. Bu yüzden İzmir’de olan her gelişme beni her zaman heyecanlandıracaktır…

Son olarak bu süreçte tepkisini koyan, sesini çıkaran tüm dostlarıma teşekkürü bir borç bilirim…