Canavar Kesifte !

Arkadaşlar selam
Bugün sizlerle beraber Garmin’in en üst seri el tipi gps cihazı olan Garmin Monterra’yı inceleyeceğiz.

Takip edenler bilir. Bundan tam 3 sene evvel Garmin Oregon 550 gps cihazı satın almıştım ve bu cihazla edindiğim deneyimleri Canavar Keşifte üzerinden sizlerle paylaştım. Halen ara ara bu çalışmalardan faydalanan kişilerden teşekkür mailleri almaya devam ediyorum. Açıkçası bu geri dönüşler yaptığım çalışmaların işe yarar olduğunun en büyük kanıtı ve beni en çok motive eden unsurların başında yer alıyor.

Bu gps cihazını diğerlerinden ayıran en belirgin özelliği cihazımızın android işletim sistemiyle çalışması. Bildiğiniz üzere android işletim sistemi başta telefon ve tablet olmak üzere akıllı saat, mp4 çalar, televizyon, fotoğraf makinası v.b. pek çok farklı platforma uygulanarak bu cihazlara yepyeni fonksiyonlar kazandırıp kullanım sahalarını genişletmeyi başarmış çok yönlü bir işletim sistemidir.

Monterra da android işletim sisteminde bulunan sayısız farklı uygulamalar sayesinde klasik gps cihazlarına nazaran bize pek çok yeni kullanım senaryoları sunuyor.

Garmin, bundan daha önce Asus ile ortak yürüttüğü android telefona garmin gps uygulamalarını entegre ederek GarminFone,  adı altında telefonlar çıkartmıştı. Fakat bu android telefona garmin gps özelliklerinin entegre edilmiş ürünler açıkçası pek de ciddi bir başarıya ulaşamadı.

Garmin bu sefer bence akıllı bir hamle yapıp bildiği yoldan giderek tank gibi sağlam kasa içine android cihazı yerleştirdi. Elektronik parça ve sensör seçiminde ise cep telefonu ve tabletlerin izinden gitmeyip açık hava ve outdoor koşulları gözetilerek seçimler yapılmış. Garmin bu sefer doğru yolda…

Bu gps cihazı ile neler yapabileceğimizden bahsetmeden önce kutu içeriği ve cihaz özelliklerinden bahsetmek istiyorum.

Kutu içeriğimizde

• 1 adet gps cihazı
• 2000 mah li-ion batarya
• 2 gb micro sd kart / Türkiye haritası
• Usb soketli şarj adaptörü
• Farklı ülkelerdeki priz standartına uygun fiş adaptörleri
• Usb kablo
• 3 adet mat ekran filmi
• Garanti belgesi ve kullanım klavuzları yer alıyor.

Cihazın özelliklerinden bahsedecek olursak…

• Ekranın ön yüzünün büyük bölümünü kaplayan 4” boyutunda 272×480 pixsel çözünürlüğe sahip, 65 bin renk kapasitesi bulunan, çoklu dokunmatik özelliğe sahip, mineral cam ile korunan Tft ekranı görüyoruz.

• Cihazın kasası Li-ion pil dahil 331 gr ağırlığında.

• Tasarımdan bahsetmek gerekirse Garmin’in eski serilerinden hatırlayacağımız kendine özgü sıradışı tasarımların yerine artık genel hatları ile akıllı telefon çizgilerini taşıyan bir cihazla karşı karşıyayız.
• Kasa yapısı kaymaz özellikte plastikten yapılmış sağlam yapılı bir kasa.
• Cihazımız IPX7 standartında su geçirmezlik özelliğine sahip. Nedir bu? Cihaz sıçrama sulardan etkilenmediği gibi 1 m  altındaki su basıncına 30 dk kadar dayanabiliyor.
• Bu gps cihazının su üstünde kalabilme özelliği yok. Özellikle bu gps cihazını su sporlarında kullanmayı düşünenlerin bilmesi gereken önemli bir detay.
• 2000 mah li-ion batarya ile çalıştığını söylemiştik. Fabrika verisine göre bu pil ile gps cihazımız 16 saate kadar kullanılabiliyormuş. Deneyip göreceğiz ;)
• Ayrıca batarya haricinde 3 adet AA tipi şarjlı kalem pil ile de cihazımızı çalıştırabiliyoruz.
• Bu cihazda dahili hoparlör ve mikrofon mevcut.
• Harici ses için ise 3.5 mm kulaklık-mikrofon girişi bulunuyor.
• Mini usb soket ile eski modellere nazaran daha hızlı veri transferi yapılabiliyor.
• Bataryanın hemen altında microsd kart girişi bulunuyor.

Kaputun altındakiler…

Cihazımız android işletim sistemi ile çalıştığını söylemiştik. Peki bu işletim sistemine can veren elektronik organlar neler?

• 2 çekirdekli 1,2 ghz saat hızına sahip Arm Cortex A9 işlemci
• Power VR SGX 540 GPU (Grafik işleme birimi)
• 663 mb ram
• 6gb dahili bellek
• Android 4.0.4. os

Sensörler…

• Yüksek hassasiyetli gps alıcı (gps+glonass)
• 3 eksenli elektronik pusula
• Barometre
• Uv sensörü
• Gyro ve accelerometer sensörleri.

İletişim Protokolleri…

• Wireless kablosuz veri transferi (b/g/n)
• Bluetooth 4.0
• Ant+ bağlantı standartı
• Nfc bağlantı protokolü
• Radyo
• Usb üzerinden hızlı veri transferi

Kamera…

• 8 megapixel çözünürlükte fotoğraf çekebilen sensör
• 1080p 30 fps video kayıt özelliği
• Otomatik odaklama
• Led flaş/El feneri

Harita…

• Garmin şehir, topo, rekreasyon, deniz v.b. harita destekleri.
• 3 boyutlu topo haritaya şehir haritası giydirme.
• Birdseye uydu harita desteği
• Custom Maps desteği
• 4000 nokta (waypoint) Her biri 10 bin noktadan oluşan 200 iz kaydı saklama.
• Alan hesabı, define avı (geocaching), pusula, gör ve git, hava durumu, yol bilgisayarı v.b. garminin geçmişinde bulunan pek çok harita fonksiyonu…

Benim için sıkıcı olan özellikler kısmını bitirdik. Şimdi bu özellikler bir gps cihazında bize ne gibi faydalar, ne gibi kullanım senaryoları sunuyor bunlara bakalım.

Garmin Oregon 550 gps cihazımdan oldukça memnundum fakat artık günümüz teknolojisinde iyice yer etmiş  bazı fonksiyonların bulunmayışı her zaman bu cihazın eleştirdiğim kısımları arasındaydı. Monterrada, bende eleştiri konusu olan pek çok güncel teknoloji eksikliğinin giderilmiş olduğunu gördüm.

Ne mesela? Cihaza bilgisayardan rota ya da harita yükleme, cihazdan bilgisayara iz kaydı aktarma v.b. veri aktarmını için sadece usb kablo ile bilgisayar bağlantısı yapabiliyorduk. Bu durum Garmin Montana’ya kadar devam etti. Garmin Monterra’da ise cihazımız wifi ve bluetooth 4.0  modülleri ile dünya ile konuşabiliyor. Nfc ve ant+ veri protokolleri sayesinde kablosuz veri transferi deneyimi daha da işlevsel bir hal alacağa benziyor.

Wifi var, android var yani internet var ! Cihazın arayüzü bildiğimiz android telefon ve tabletlerde gördüğümüz arayüz ile aynı. Sadece garminin gps fonksiyonlarının bulunduğu kendine has bir bölümü var. O kısıma daha sonra değineceğiz.

Android işletim sistemi içinde varsayılan olarak yüklü Chrome web tarayıcısı ile wifi ağ ile bağlantığınız internetten anlık araştırmalarınızı yapabilirsiniz. Facebook, twitter, instagram sosyal ağ uygulamaları, email uygulamaları, dropbox v.b. bulut uygulamarı artık aklınıza android işletim sistemi ve internet fonksiyonları ile her ne yapabiliyorsanız monterra ile bu özelliklere sahip olabiliyorsunuz.

Evet sanki bir telefon-tablet gibi değil mi? Aynen öyle fakat bu özellikleri yan özellik olarak değerlendirmekte fayda var. Zira fiyatı ve mevcut yapısal özellikleri nedeniyle akıllı telefon-tabletler ile aynı kefeye koyamayız. Ayrı platformlar ve kullanım sahalarına göre her iki platformun da avantajları ve dezavantajları var.

İyi güzel de bir gps cihazında internete neden ihtiyacım olsun ki? Pek çok özelliğin tıkıştırıldığı çorba olmuş bir elektronik cihaz gözüyle bakabilirsiniz. Eğer monterrayı amacı doğrultusunda kullanıp, bu yan özellik olarak gördüğümüz fonksiyonlara sadece ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda kullanırsak yararını göreceğimize inanıyorum.

Şöyle düşünün kamplı bir faaliyette bir arkadaşınızın eline ufak bir kıymık battı ya da tırnağınızın kenarındaki deri kalktı (şeytan tırnağı olarak da bilinir) ”dur ya benim çakıda cımbız/tırnak makası vardı” demek gibi bişey… Yalnız bazı özellikler var ki gps cihazının kullanımını son derece kolaylaştırabiliyor. Ona da geleceğiz ;)

Mesela cihazımızın ekranı 272×480 pixel çözünürlükte, 65 k renk desteği bulunan bir tft panel olduğunu söyledik. Bir mobil cihaz olarak çok vasat değerler. Bu çözünürlük ve renk desteğinde ne fotoğraf bakılır ne film seyredilir. Fakat iş açık alanda, güneş altında ekranda veri okumaya gelince monterra kullanım amacınına ne kadar uygun özelliklerle donatıldığını görüyoruz. Monterra güneş ışığında montana, oregon v.b. serilerde olduğu gibi gayet okunabilir bir ekran sunuyor bize. O ”düşük” dediğimiz çözünürlüğü fark etmiyoruz artık… Çünkü bu cihazın ekranına tek seferde ortalama bir kaç saniye bakacağız. Özellikle bisiklet ve motosiklet üzerindeyken ekrana anlık bakışlar atarak veri okuma yapabilmek son derece önem kazanıyor.

Akıllı telefon teknolojilerini yakından takip eden arkadaşların Arm Cortex A9 işlemcinin 2012 yıllarında çıkan bir işlemci birimi olduğunu hatırlayacaktır. Hızla gelişen mobil teknoloji akımında kullanılan bu işlemci günümüze göre biraz yavaş görünebilir fakat hızlı işlemci daha çok güç tüketimi demek. Ya pil ömründen feragat edilecek (ki keşif esnasında gps cihazımın gün bitmeden pilinin bitmesini kesinlikle göze alınabilecek iş değil) ya da daha yüksek kapasiteli pil kullanılarak güç tüketimi dengelenecek. Bu da daha ağır ve büyük pil anlamına geliyor. Böylelikle seçilen işlemci de teorik olarak yerinde bir seçim olduğuna kanaat getiriyoruz. Tabii gerçek testlerden sonra  seçilen bu parçaların yeterli olup olmadığını anlayacağız.

Monterranın medya oynatıcısı özelliği ekran çözünürlüğünden dolayı ”koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi” hesabı, gerektiğinde iş görür nitelikte… Fakat açık havada diğer akıllı telefon ve tabletler ile ekran performansını karşılaştırdığımızda rakipsiz diyebilirim.

Arka kısımda yer alan, kasanın su geçirmezlik özelliğinden taviz verilmeden yerleştirilmiş dahili hoparlörün ses kalitesi ise beni şaşırttı doğrusu. Oldukça tok ses veriyor, tiz sesler çatlamıyor ve rahatsız etmiyor.

Bir gps cihazında yola çıkmadan evvel ya da faaliyetten döndükten sonra yapacağım ilk iş usb kablo aramak ve cihazı bilgisayara bağlamak oluyordu… Tabii bir de bilgisayarınızda boş usb soket bulmanız gerekecek :) Aktarım yapacağım iz kaydı dosyası bir kaç yüz kilobayttan fazlası değil. Bunun için cihazı kablo ile bilgisayara bağla, bilgisayar cihazı veri depolama aygıtı olarak tanısın ve veri aktarımı yap kullanımı son derece ilkel ve angarya bir iş… Wifi ve bluetooh üzerinden kolaylıkla bu basit veri aktarımlarını yapabilmek büyük kolaylık. Monterra bu özellikleri sayesinde sadece bilgisayar değil, aynı kablosuz teknolojilerin bulunduğu pek çok mobil cihaz ile de iletişim kurabiliyor. Garmin Montana’ya kadar olan gps cihazları ancak aynı kablosuz özelliği bulunan diğer garmin gps cihazları ile sadece iz kaydı ve nokta aktarımı yapabiliyordu…

İnternet ne işimize yarayacak? Çoook işimize yarayacak ! Şimdilik birkaç tane kullanım senaryosundan bahsedeceğim…

 

En başta şu usb kablo bağımsızlığı senaryosundan girmek istiyorum. Dropbox, google drive v.b. bulut uygulamaları ile gps cihazımızın gpx klasörünü, yani cihazın iz kayıtlarını sakladığı klasörünü bulut hesabınız senkronize ederek (ek bir uygulama gerekiyor)  bilgisayarda çizdiğimiz rotayı gps cihazına, ya da gps cihazında üretilen iz kaydını bilgisayara atma deneyimi çok farklı bir boyuta taşınacak. Hiçbir işlem yapmadan, monterra internete bağlandığı anda bulut hesabı ile kendini senkronize edecek ve tüm rota verilerimiz tek alanda her yerden ulaşılabilir durumda olacak…

Cihazımızı güncellemek için artık bilgisayara bağlamamız gerekmiyor. Cihaz bağlandığı internet altyapısı sayesinde internetten güncelleme dosyalarını çekip kendi kendini güncelleyebiliyor.

İnternetten hazır rota çekilebilir. Özellikle wikiloc’un uygulaması ile yakınınızda bulunan pek çok rotayı direk gps cihazınıza yükleyip navigasyona başlayabilirsiniz. Ha bir de Canavar Keşifte var tabi :)

Yine foursquare, everytrail, panaromio, wikimapia  v.b. konum tabanlı servisler sayesinde şehir içi ve şehir dışında ihtiyacınız olan işletme, yapı, görülmesi gereken mekanlar v.b. konum verilerine gps cihazı üzerinden ulaşıp konum bilgisini gps cihazımızda bulunan offline haritaya aktarabiliriz. Böylelikle daha önceden cep telefonundan araştır, konum bilgisini bir şekilde gps cihazına gir zahmetinden kurtuluyoruz… Bu entegrasyon ne kadar mümkün? Ne kadar işlevsel? test yazısına saklıyorum…

Wifi bağlantısı ile gopro, sony action cam, garmin virb v.b. wifi ile yönetilebilen, dosya aktarımı ve anlık görüntü sağlanabilen cihazlar yönetilebiliyor.

 

Android işletim sistemli cep telefonlarında sıkça kullandığımız diğer navigasyon uygulamalarını Monterra’da da kullanmaya devam edebiliyoruz. Mesela benim ilk yüklediğim programlardan biri Orux Maps oldu. Bu uygulamayı kullandığım zamanlar en çok sevdiğim özelliği google earth uydu görüntülerini internetten çekip offline olarak kullanılabiliyordu. Fakat telif hakları nedeniyle google earth uydu görüntü desteğinin bu uygulamadan kaldırıldığını görünce üzülmedim değil…

8 mp fotoğraf ve 1080p video kaydı rakamsal olarak yeterli görünse de uygulamada ne kadar iyi onu zamanla göreceğiz. Fakat led flaş konulmasını çok sevdim. Fotoğraf ve videoda ne kadar kullanırım bilmiyorum fakat el feneri olarak çook işime yarayacak.

Garmin Montana ve önceki serilerde gps cihazını kullanmak için her türlü bilgisayara bağımlılık vardı. Bu bağımlılık Monterra ile büyük ölçüde kalkmış durumda. Güncelleme ve rota aktarımından bahsettik. Garmin gps cihazı kullananlar hemen bana hak verecektir, eğer rota dosyasını veya haritayı doğru klasörün içine atmazsanız cihaz bu dosyaları tanımayacaktır. Hatta ve hatta bazı gps modellerinde harita dosya adını istenilen şekilde girmediğinizde bile cihaz dosyayı okuyamıyor. Bu kadar basit işlemler için bile bilgisayar gerekliliği Monterra da artık yok. Google marketten indireceğiniz herhangi bir dosya yöneticisi ile cihaz içindeki dosyalara erişip gerekli düzenlemeleri yapabiliyoruz. İnternetten indirdiğimiz dosya sıkıştırlmış dosya formatında diyelim. Bunu da market üzerinden gerekli uygulama yükleyerek açıp, sonra ilgili klasöre atabilmemiz mümkün…

Bu heyacanla bahsettiğim özellikler, zaten 4-5 yıldan beri akıllı cep telefonunda bulunan temel özellikler. Fakat gps cihazlarında karşımıza daha yeni yeni çıkıyor…

Biraz da Monterra’nın asıl kullanım amacı olan harita ve navigasyon özelliklerinden bahsedelim.

Android işletim sistemi üzerinde uygulamalar menüsünü açtığımızda bizi Garmin uygulamalarının bulunduğu bir ekran karşılıyor. Ekranı yana çektiğimizde bildiğimiz android uygulamalarının yüklü olduğu sayfalara geçmiş oluyoruz. Garmin böylelikle android arayüzünde kendi uygulamalarını tek çatı altında ayrı bir yerde toplamış. Açılan sayfada Garmin’in harita, irtifa profili, izlek yöneticisi, define avı v.b. her özelliğin ayrı birer simgesi olduğunu görüyoruz. Android işletim sistemine aşina olanlar bu her ayrı simgenin andorid işletim sisteminde ayrı birer uygulama olduğunu düşünebilir fakat öyle değil. Bu sayfada yer alan her uygulama, arka planda Garmin Outdoor Apps uygulamasına bağlı birer kısayol aslında…

Şimdi yapacağım değerlendirmeler de daha önceden kullandığım Garmin Oregon 550 el tipi gps cihazını baz alacağım. Aslında karşılaştırmayı  Montana ile yapmam lazım fakat şimdilik Montana ile tecrübem  yok…

Monterra’nın harita görüntüleme özelliğinin geliştirildiğini görmek çok güzel. Artık harita daha okunabilir bir hal almış. Sokak adları, topoğrafik haritada yer alan eş yükselti eğrilerinin  hangi rakıma tekabül ettiği, haritada yakınlaşınca özellikle şehrin işlek caddelerinde nokta bulutunda boğulmalar kısmen sadeleştirilerek çözülmüş durumda… 4” ekranda gezinmek haliyle 3” ekrandan çok daha işlevsel. Ayrıca güçlenen donanım ile de harita üzerinde gezinirken harita açılma hızı çok daha iyi. Montana serisine kadar haritada 3 boyutlu gezinebilmek için mevcut harita bölümünden çıkıp 3d harita modunu kullanabileceğimiz ayrı bir bölüme girmemiz gerekiyor. Bu bölüm son derece işlevsiz olduğundan ben şimdiye kadar sadece deneme amaçlı bir kaç kere 3d harita uygulamasını açmıştım.

Artık mevcut harita görüntüleme bölümünde iki parmağımızı aşağı çekme jest hareketi ile haritamızı 3 boyutlu moda anında alabiliyoruz. Bu mod önceki modellerdeki automotive görüşüne benziyor fakat burada görüntüyü belirli bir açıda geriye doğru yatırmakla beraber açılan ufukta harita üzerinde yer alan yer şekilleri de net bir şekilde görünüyor.

Gyro (düzeç) sensörü sayesinde cihazımızı dilersek dik dilersek yatay olarak kullanabiliyoruz. Yatay kullanım sadece uygulamalarda değil android arayüzünde de çalışabiliyor.

Navigasyon durumu nasıl? Oregon 550’de gitmek istediğimiz yeri işaretleyip  ”hadi garmin götür bizi” dediğimizde  çok kere garminle ters düştüğümüz durumlar olmuştu. Bir kaç tatsız tecrübeden sonra garminin çizdiği rotayı ekrandan kontrol etmek gerektiğini anlamıştım. Bu navigasyon özelliğinin istenilen doğrulukta çalışması haritadan mı yoksa gps cihaz yazılımından mı kaynaklı net bilgim yok. Monterra da rota çıkartma fonksiyonu nasıl çalıştığını zaman içinde göreceğiz.

Navigasyon modunda  otomobil sürüşünden, bisiklet turuna, doğa yürüyüşünden, dağcılığa kadar toplamda 11 farklı rota çıkarma metodu var. Sonuçta her nasıl yol alıyorsak her yol alış biçiminin kendine has mantıkları var. Örneğin yürüyorsak parkların içinden geçebilir, üst geçitleri kullanabiliriz. Bisiklet turunda parkları kullanabiliriz fakat yüklü bisikleti üst geçitten geçirmek yerine ilerideki kavşaktan dönmeyi tercih ederiz mesela. Hani otomobilin yolun herhangi bir yerinden u dönüşü yapmaması, ara yollar yerine ana yolu tercih etmesi gibi bilindik yol seçme mantıklarından bahsetmiyorum bile. Bakalım bu farklı rota çıkarma metodları pratikte farklılık gösterecek mi?

Hoparlörümüz var demiştik. Cihazımızın sesli navigasyon özelliğini de eklemeyi ihmal etmemişler. Tabii bunu bilmeyince ilk rota hesaplamanın ardından monterranın tok ses çıkaran hoparlöründen tatlı sert mekanik sesi ile ablamız ”sağa ! dönünüz” deyince ufaktan irkilmedim değil.  Sonradan insan alışıyor tabii… Bisiklette ne kadar kullanırım bilmiyorum ama motosiklette işe yarayabilir gibi.

Şuan Nokia Lumia 520 kullanıyorum. Bu telefonun içinde yer alan Here Maps uygulamasını da faal şekilde kullanıyorum. Ki şimdiye kadar garmin offline şehir haritalarına en yakın sonucu here maps sağlayabildi. İşin en güzel tarafı bütün dünya haritasını ülke ülke ücretsiz olarak indirebiliyorsun ! Neyse anlatacağım ayrıntıdan sapmayayım. Bu telefonu motosiklet üzerinde konumlandırabilmemin imkanı yok ve anlık olarak şehir içi navigasyona ihtiyacım olduğunda telefona kulaklık bağlayıp here maps uygulamasının sesli navigasyonunu devreye sokuyorum ve  %85-90 başarı oranıyla beni gitmek istediğim noktaya akıcı bir şekilde ulaştırmayı başararıyor. Eğer Monterra’nın sesli navigasyonu da bu başarıyı sağlarsa motosiklette ve otomobilde çok işe yarayacağını düşünüyorum…

Monterra’da 3 eksenli dijital pusula var. E oregonda da vardı. Evet ama bunun bir farkı var. Daha önceden Garmin Oregon ile akıllı cep telefonunu navigasyon özelliğini baz alarak karşılaştırdığımda  akıllı telefonun harita modunda yön değişimlerine oregondan çok daha hızlı ve akıcı cevap verdiğini söylemiştim. Bunun sebebini model uçağımda kullandığım otopilot ünitesinin pusula sensörünü araştırırken öğrendim.

Şimdi dijital pusula dediğimiz dalga dünyanın yönlü manyetik alanını hesaplayarak kuzeyi gösteriyor. Lakin cihazın yönünü çevirdiğimizde yeniden kuzeyi bulması biraz zaman aldığından, cihazın yönünü değiştirdikten kısa bir süre sonra cihaz kuzeyi gösteriyor. Şimdi mühendisler dijital pusulada yön bulmayı geleneksel pusulalardaki gibi akıcı hale getirebilmek adına accelerometer dediğimiz ivme sensörü ile pusula sensörününü (magnetometer) koordineli çalıştırmayı akıl etmişler. Böylelikle cihazın yönünü değiştirdiğimizde ivme sensörü kabaca cihazın dönme momentini hesaplayıp tahmini olarak kuzeyi gösteriyor, bu esnada pusula sensörü gerçek kuzeyi yeniden hesaplayarak ufak düzeltmeyi uyguluyor. Bu şekilde bize daha akıcı bir yön bulma deneyimi sunuluyor…

Monterra’da ayrıca FM radyo alıcı bulunmakta. Şimdi Garmin bu cihaza neden FM radyo koymuş? Faaliyet esnasında Kral FM (bana göre Radio Eksen !) dinleyelim diye değil elbet. Ha dilersek dinleyebiliriz sıkıntı yok ! Wheather radio adlı bir özellik var. Tabii bu özelliğin çalışabilmesi için faaliyet yaptığımız bölgede bu hizmetin verilmesi gerekiyor… Bu özellik sayesinde 7 gün 24 saat bulunduğumuz bölgenin hava durumu bilgilerini alabiliyoruz. Sanırsam bu servis sadece Amerika’da veriliyor… Yani biz yine bildiğimiz radyoyu kullanabiliriz :) Tabii Monterra’nın bu radyo özelliğinden faydalanabilmemiz için cihazın 3.5 mm’lik kulaklık soketinde kulaklığın bağlanması şart !

Monterra da, gps cihazlarında daha önce görmeye alışık olmadığımız bir de uv sensörü bulunuyor. Faaliyet esnasında ne kadar güneş ışığına maruz kaldığımızı gösteren güzel bir ayrıntı… Monterra’da bir tek termometre yok. Oregon’da olmasını istiyordum yoktu bunda da yok. Ama istersek ayrı, ufak bir parça vasıtasıyla (Garmin Tempe) cihazın tespit ettiği sıcaklık değerini kablosuz olarak monterraya aktarabiliriz.

Kasa yapısından bahsedeyim biraz. Pil dahil 331 gr olduğunu söylemiştik. Ağır sayılır… Kasa oldukça sağlam. Ön yüzün çok büyük bir bölümünün cam olması sağlamcı kullanıcıları biraz endişeye düşürebilir. Fakat bu cihazın ön yüzünün akıllı cep telefonlarından daha sağlam olduğunu düşünüyorum. Bir de ön tarafta cam ekranın çevresindeki ufak çıkıntılı çerçev,e ekranın biraz da olsa dış ektenlerden korunmasına yardımcı oluyor. Bu çerçeve derinliği garmin dakota, oregon ve montana da çok daha belirgindi…

Monterra’nın ön yüzü ne kadar zarifse arka tarafı o kadar kaba. Orta kısımda pil yuvasından kaynaklı belirgin bir kabalık var ki bu kabalık tam olarak el ayasına denk geldiği için cihazın elimize oturmasını sağlıyor. Kapağı açtığımızda bizi 2000 mah kapasitesinde li-ion batarya karşılıyor. Dilersek bu cihazı 3 adet aa tipi şarjlı kalem pil ile de çalıştırabiliriz.

Pilin hemen altında microsd kart yuvamız yer alıyor. Kapakta ve kağağın oturduğu kasada iki pim dikkatinizi çekmiştir. Bu ayrıntı da cihazın nfc özelliğini kapağa aktaran ufak ayrıntı olarak yer alıyor.

Kasanın su geçirmezliğini sağlayan ayrıntıları, gözlemleyebildiğim kadar aktarayım…

Cihazın 2 adet fiziksel girişi bulunuyor. Bunlardan biri 3.5 mm kulaklık soketi diğeri ise mini usb soketi… Bu iki fiziksel giriş de cihazın sudan etkilenmemesi için kauçuk kapaklarla korunmuş durumda. Bu kauçuk kapakların zaman içinde yıpranıp özelliğini kaybetmeyeceğinden eminim. Oregon’da usb soketi koruyan kapakta halen herhangi bir deformasyon olmaması açıkçası beni çok şaşırtmıştı…

Cihazın bütünlük yapısını bozan bir diğer parça da arka batarya kapağı. Bu kapağın oturduğu kasanın kapak yuvası zarif bir conta ile çevrilmiş. Cihazın suya olan dayanıklılığını sınayacak diğer noktalar ise hoparlör ve mikrofon girişleri… Açıkçası bu kısımlarda ne gibi çalışmalar yapıldığı hakkında hiçbir fikrim yok. Kasanın içinde ise çok kaliteli bir conta sistemi olduğundan eminim. Oregon’un ön camını değiştirmek için kasayı açtığımda cihazın elektronik kısmı kadar kasa işçiliğinin de cihaza verilen parayı hakkettiğini görmüştüm.

İnceleme yazısına burada son versem iyi olacak. Aslında anlatılacak daha çok fazla ayrıntı var fakat bu kadarının yeterli olacağını düşünüyorum. İmkan bulursam yazıda bahsettiğim konuların video çekimlerini de yapacağım.

Garmin Monterra’yı bana temin ederek, sizlerle bu cihazla alakalı edindiğim deneyimleri paylaşmama fırsat veren www.denizdukkani.com firmasına teşekkür ederim. Günümüzde bu şekilde kullanıcı deneyimine önem veren, potansiyel müşterilerin bilgilenerek doğru alış-veriş yapmalarını sağlayan firma bulmak pek kolay değil. Bu yüzden bu cihazı almaya karar veren arkadaşlara tavsiyem, piyasayı araştırın, eğer benzer fiyata temin edebiliyorsanız, seçiminizi size bu okuduğunuz yazıların ve izlediğiniz videoların yapılmasına katkıda bulunan Deniz Dükkanı v.b. firmalardan yana kullanmanızı öneririm.

Tavsiye edilen Monterra temin linki: http://www.denizdukkani.com/garmin-monterra-android-sistemli-el-tipi-gps

Test çalışmalarında görüşmek dileğiyle…